background

Koçtaş DevOps & Cloud Migration Projesi - Başarı Hikayesi

Ev geliştirme perakendeciliğinin lideri Koçtaş, Merhum Vehbi Koç’un vizyoner bakış açısı ve yaklaşımıyla; inşaat projelerine yapı malzemeleri toptancısı olarak hizmet vermek üzere 1955 yılında Koç Ticaret A.Ş. adıyla kuruldu. Toptancı olarak başladığı ticaret hayatına 1996 yılında İzmir Bornova’da açtığı ilk mağazasıyla perakendeci olarak devam eden Koçtaş, Temmuz 1998’de Antalya Topçular ve Aralık 1998’de İzmir Balçova’da açtığı mağazalarla perakende sektöründe faaliyet göstermeyi sürdürdü ve bu yolculukta başarılarla dolu 25 yılı geride bıraktı.

Koçtaş, sektöründe lider olmak, dünyadaki yenilikleri know-how transferiyle elde etmek ve böylelikle uluslararası bir satınalma gücü yaratarak rakiplerine karşı üstünlük sağlamak için, 2000 yılında ev geliştirme sektörünün dünya çapındaki en büyük üç şirketinden biri olan, Kingfisher grubuna bağlı B&Q firması ile ortaklık anlaşması imzaladı. Şubat 2000’de başlayan ortaklıkla; şirketin %50 hissesi Koç Grubu’na, %50 hissesi de B&Q’nun bağlı olduğu Kingfisher Grubu’na verilirken şirketin resmi adı da Koçtaş Yapı Marketleri Ticaret A.Ş. oldu.

Koçtaş bugün, Türkiye’nin 40 ilinde toplam 216 mağazası ve dijital kanallarıyla yaşamın olduğu her yeri geliştirmek ve güzelleştirmek için gereken tüm ihtiyaçları tek çatı altında toplayan bir çözüm merkezi konumundadır. Milyonlarca ziyaretçisine en iyi hizmeti sunmayı amaçlayan şirket, yerli ve yabancı çok sayıda markanın çiçekten çimentoya kadar yüz binlerce ürününü uygun fiyat ve kolay ödeme avantajıyla müşterilerine sunmaktadır. Koçtaş’ın ürün gamında; dekoratif ürünlerden mobilyaya, ev tekstili ürünlerinden mutfak, banyo ve seramiğe, bahçe mobilyalarından aydınlatma ürünlerine, genç odasından hazır perdeye, halıdan boyaya ve parkeye kadar çok çeşitli ürünler bulunuyor.

İhtiyaç

On-prem sunucularda çalışan ve manuel deploy edilen Miss, MoNA, Gücümüz Sensin ve Ustabilir uygulamalarının modern bulut mimarisine geçmesi, ortam bağımsız olarak paketlenebilmesi, gerekli durumlarda ölçeklenebilmesi ve hızlı ve otomatik bir şekilde işletime sunulması ihtiyacı bulunuyordu.

Çözüm

DevOps & Cloud Migration Projesi kapsamında web ve mobil uygulamaların pipeline’ları Azure DevOps üzerinde konumlandırıldı. Oluşturulan pipeline’lara kod kalite kontrolü, API test otomasyonu ve güvenlik testi aşamaları eklendi.

On-prem Windows sunucular üzerinde çalışan uygulamaların container mimarisine uygun şekilde bulut ortamında bulunan Azure App Services üzerinde çalışması sağlandı. Bulut ortamına çıkmasında sakınca olmayan veritabanları Azure SQL Managed Instance üzerinde konumlandırıldı. Uygulamaların internal sistemlerle erişimi için VPN Gateway kurularak hibrit bir yapı oluşturuldu. Network güvenliği için WAF, Application Gateway tanımları yapılarak uygulamalar Frontdoor ile dış dünyaya açıldı. Azure ortamındaki sistemlerin izlenmesi için Application Insights konfigürasyonları yapıldı ve Alerts modülü altında ilgili kaynaklar için alarmlar oluşturuldu.

Fayda ve Sonuç

  • Manuel gerçekleştirilen deployment işlemleri Azure DevOps üzerinden otomatize hale getirilerek insan hatalarının önüne geçilmiş oldu.
  • Uygulamaların canlıya çıkma süreleri kısaldı.
  • Derleme aşamasında çalışan kod kalitesi kontrolü, API test otomasyonu ve güvenlik testleri ile uygulamaların mevcut durumları daha izlenebilir ve kontrol edilebilir hale geldi.
  • On-prem sunucularda çalışan uygulamalar, modern container mimarisi ile bulut ortamdaki App Service’ler üzerinden hizmet vermeye başladı.
  • Uygulamaların App Service altyapısında çalışmaya başlamasıyla sunucu maliyetleri düşürüldü.
  • Tüm uygulama modülleri, veritabanları ve ek uygulamalar Azure Portal üzerinden yönetilebilir duruma geldi.
  • Uygulamalar, uygulama bazlı ölçeklendirme kurallarıyla aşırı yük altında bile kesintisiz çalışacak duruma geldi.

Nasıl yardımcı olabiliriz?